11 Aralık 2012 Salı

Anne ve kızı birlikte porno film çeviriyorlar.!!

ABD'nin Frorida eyaletinde yaşayan 56 yaşındaki Jessica ve 22 yaşındaki kızı Monica birlikte porno film çeviriyorlar. Hatta web siteleri bile varmış. İşte Bu site 
 Bu iş severek ve asla rahatsızlık duymadıklarını özellikle belirtiyorlarmış. Ancak bunun bir ensest ilişki olmadığını, birbirlerine asla dokunmadıklarını iddia ediyorlar. oysa bu filmde pekala birbirlerine dokunuyorlar hatta  göğüslerini yalıyorlar. Kim bilir belki de o anki zevk dakikalarının heyecanıyla ne yaptıklarını unutuyorlar..

7 Aralık 2012 Cuma

Yağmur ve kadın....

Yağmur ve Kadın, aslında yağmurda sevişmenin ne kadar heyecan verici ve egzotik olduğunun filmidir bu. Henüz yaşamadım böyle bir şey, ama pek çok kişinin en az benim kadar istediği şeydir. Sırayla izleyiniz.



19 Haziran 2012 Salı

Erkeğin G noktası

Kadınların G noktası hala bir muamma, herkes bir yer söyülyor ve sanırım kadından kadına değişiyor. Ama Erkeğin G noktası varmı yokmu? Bu sorunun cevabı çok açık.. "Evet Var". işte ispatı şu video.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Bu yıl 9 Mayıs törenleri Farklı Kutlanmış

Millet tarafından zaman içinde kabul görmüş, tutulan ve gençler arasında oldukça coşku ile beklenen ve kutlanan 19 Mayıs törenleri bu sefer farklı bir şekilde kutlanmak istedi ve eski törenler iptal edildi ya da içeriği değiştirildi.
Bildiğiniz gibi siyasi içerikli konulara buradan girmiyorum. Ama bu sefer  hem olaya dahil olacağım ve hem de biraz renk katacağım. Dediğim gibi millet tarafından tutulmuş, hitap ettiği gençler arasında coşku ile kutlanan böyle bir bayram kutlamasını kaldırmak yada içeriğini dğeiştirmek istiyorsan öncelikle onun yerine ikame edeceğin çok daha güzel ve tutulabilir bir proğramın olacak. Öyle bir genelgeyle bu işi yapmaya kalkarsan tam bir curcuna olur ve işte şu aşağıdaki resimler gibi en can alıcı yerinden vurulursun.
Olayı duymuşsunuzdur. Bir ilimizdeki kutlamalar sırasında herkesin gözü önünde bir erkek ve kız öğrenci güreş tutmuşlar. Olay bu noktaya gelmişse soruşturması da yüce büyüklerimiz tarafından yapılan yerli yersiz
 yorumları da ancak sikime takarım. Olan oldu beyler, kusura bakmayın. öyle nutuklara karnımız tok. Ne eleştirileriniz nede soruşturmanızdan zerre kadar bir sonuç çıkmayacak, göreceksiniz. Resimler bunlar.





Ama bana sorarsanız asıl güreş böyle olmalıydı. Haydi gençler gelecek sefere şu linktekine benzer birgüreş tutun ve şu yüce büyüklerimizi mahcup edin. Göreyim sizi.:)) Kadınla Erkek Güreşirse

7 Nisan 2012 Cumartesi

Bal dök yala dedikleri.

Bal dok yala dedikleri olayı herhalde en etkileyici şekilde şu resim anlatıyor.

21 Şubat 2012 Salı

Rio's off-carnaval

Rio's off-carnaval

Bu hafta rio karnavalı başladı. Bu linkte Basına ve televizyonlara yansımayan bir bölüm var. Proğramcı kızın hem sunuculuk yapması ve hemde olaya dahil olması çok güzel. Keyifle izleyiniz.:))
Not: sayfa açıldıktan sonra orta bölümde Carnaval da putaria no Rio başlığı altında kısa sürede video açılacaktır.

3 Şubat 2012 Cuma

Ev kadınlarının internetle imtihanı

Önce sadece iş ve bilgi paylaşımı ile başlayan internet önce işyerlerine sonra evlere daha sonrada internet cafelerle iyice hayatımızda yer aldı. Yararları, hayatımıza getirdiği kolaylıklar ve yeniliklerden bahsetmeyebile gerek yok. Ben daha çok şu evlerdeki internetin çok bilinen bir yüzünü farklı bir açıdan ele alacağım.
Bir örnekle başlayayım;
“İnternetin yaygınlaşmaya başladığı ilk yıllardan beri (1997-98), evinde inernet olup, bundan kaynaklanan sorunların hikayesi aynı: Evin reisi, hem işyerinde sık kullandığı interneti biraz da daha rahat kullanmak ve özellikle çocuklarında faydalanması için evine de internet bağlatır. Kendisi geceleri dünyayı keşfe(!) çıkarken, gün içinde ise genelde çocuklar takılırlar. Çocukların girişi belli, daha çok oyun ve müzik. Ama babanın işte, çocukların okulda olduğu zaman evin hanımı da merak sarar bu internet işine. Önceleri sağlık, güzellik, bakım, yemek ve ilgisini çeken diğer konular üzerinde takılır. İnternette dolaşırken tüm dünyada herkesin yoğun ilgisini çeken ve bir bağımlılık haline gelen oyun ve chat işine dalması çok fazla sürmez zaten. Bazıları safça gerçek isimlerini kullanırken zamanla değişik nickler alırlar ve artık daha çok buralara takılmaya başlarlar.
Özellikle canlı oyunlara takılırken (okey. Tavla,vs gibi) birileriyle tanışmak çok uzun sürmez ve artık daha çok chat denilen sohbet odalarında görünmeye başlar. Ve artık ip kopmaya başlar. Aklı hep burada kalır. Eşini işe, çocuklarını okula gönderdiği an hemen bilgisayar başında alır soluğu. Sohbetler sıklaşır; binbir konu açılır kapanır ve bir erkekle kadının konuşmasının geleceği noktaya gelir. Daha çok duygusal yakınlaşma ve heyecan kırpıntısı ile başlayan sohbet ve paylaşımlar buraya gelir dayanır: Aşk ve cinsellik. İçinde ukde kalmış pek çok konuyu karşısında artık güven duyduğu kişiyle paylaşır. Daha sonraları görüntülü sohbetle artık tüm blog okuyucularının bildiği noktaya ulaşır. Bunda kadınların bastırılmış duyguları, ilk defa keşfettiği renkli sanal dünyanın büyüsü ve her insanoğlunda var olan heyecan duygusunun frenlenememesi etken tol oynamaktadır.
Birçok blog okuyucusunun yaşadığı bu nihai noktayı elbetteki bende çok yaşadım. Bu linkte http://mutlu-mutluadam.blogspot.com/2011/06/bir-arastrma-haberi-dtk-internationaln.html bunlardan biraz bahsetmiştim zaten. Aşağıdaki örnek pek çoğumuzun yaşadıklarıyla çok örtüştüyor.  

Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre ev kadınları zamanlarını daha çok arkadaşlık sitelerinde chat ve sohbet yaparak geçiriyorlarmış. Bunda facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinin etkisinin daha çok olduğu bir gerçek. Tabii online alışveriş sitelerinden alışveriş yapanlarda en çok ev kadınları. Kadınların alışveriş hastalığı zaten bilinen bir gerçek. Ve binbir hastalıktan muzdarip olan insanoğlu artık yeni bir hastalıkla karşı karşıya “internet bağımlılığı”. Türkiye’de internet bağımlılığı ile ilgili ilk birimi hizmete sokan Balıklı Rum Hastanesi’nin doktorlarından Özgür Öztürk: “Genelde çocuklar online oyun oynayarak zaman geçiriyor. Kadın hastalar arasında online alışveriş yapmak yaygın. Chat‘e de çok meraklılar. Erkeklerin çoğu kumar sitelerine düşkün. Kimi chat yapmayı da seviyor” demiş.

23 Ocak 2012 Pazartesi

Çıplak Gösteren Gözlük sevdalıları

Bildiğiniz gibi insanoğlu tarih boyunca her çıkan yeni icatların peşinden hemen birer de şehir efsanesi uydururlar. İcatların tarihsel gelişim ve buna uyarlanan efsaneleri burada saymak imkansız ve zaten zaman kaybı. Ben burada size son çıkan bir örneği vermeye çalışacağım.
Biz erkeklerin kadınları çıplak görme arzusu insanoğlunun tarihi kadar eskidir. Görenler görür ve elinden zanaat gelenler bunu resimlere, heykellere dökmüşlerdir. Hayal gücü canlı olanlarda çıplak figürü tarif eden uzun uzun yazılar yazmışlardır. Zaman içinde resim ve heykelleri çok geride bırakan fotoğraf sanatı bu arzuyu taşıyanlara adeta bir çağ atlatmıştır. Fotoğraflar, tablolar derken gün geldi sinema filminin icat edilmesiyle bu konuda dev bir adım daha atılmış oldu. Artık çıplak kadın bedeni her yerdeydi. Gazetelerde, dergilerde, kitaplarda, sinema filmlerinde ve nü tablo olarak en gösterişli sergilerdeydi. Ama potansiyele ulaşmak için daha çok mesafe kat etmek lazımdı. Çünkü talep bir hayli fazlaydı ve bu talebe yetişmek imkasızdı. Kabul etmek lazımki internet bu konuda gerçekten çağ atlamıştır. Bir yandan sürekli artan bir hızla bu çıplaklık pazarına malzeme yetiştirmeye çalışılırken bir yanda da bu işten dönem müthiş paralardan pay kapmak isteyenler işi dolandırırcık boyutuna getirmeye çalışıyorlardı. İşte bu uyanıklar bu konuya aç saftirikleri dolandırmak için binbirola başvuruyorlar. İşte örneğe geliyorum. “Kadınları çıplak gösteren gözlük”. Çok düz mantıklı olan birisinin bile buna inanması gerçekten zor olduğu düşünülürken meğer o kadar çok inanan ve bu gözlüğü edinme hevesinde olan o kadar çok kişi varmış ki, eminim dolandırıcıları bile hayrete düşürmüştür.
Şimdi olayımız ülkemizden ve taze;
“İnternet üzerinden çıplak gösteren gözlük siparişi veren yaklaşık 587 kişi ya gönderilen gözlüğün normal gösterdiğini ya da kargo yoluyla teslim edilen paketlerden alakasız malzemeler çıktığını belirterek dolandırıldığı ihbarında bulundu. 587 kişi gerçek ya da sanal isimlerle emniyete konuyla ilgili ihbarda bulundu. Gelen ihbar mailleri arasında Diyarbakır’dan mail atan bir mağdur ürün için 590 TL para ödediğini belirtirken bu rakam ihbarlar üzerinde en düşük 120 TL olarak tespit edildi. İhbar yapan 587 kişiden ise yalnızca bir kişi gerçek anlamda polise sikayetçi olarak savcılığa suç duyurusunda bulundu. E.K. isimli kişi dilekçesinde www.gozluk.com adresli site üzerinden verdiği çıplak gösteren gözlük için 150 TL para ödediğini belirterek bulunduğu yerin kargo şirketine gönderilen paketten normal gözlük ile bitkisel çay çıktığını belirtti. Dolandırıldığını anladığını belirten E.K polise şikayetçi olarak Kadıköy Savcılğı’na suç duyurusunda bulundu. Polisin yaptığı incelemelerde ise gelen ihbar mailleri üzerinde belirtilen 4 site üzerinden yapılan satışlarla ilgili verilen hesap numaralarının 3’üncü ve 4’üncü kişilere ait hesap numalaraları olduğu tespit edildiği öğrenildi.”

Görüldüğü gibi sadece bir kişi cesurca meydana çıkıp dolandırıldım diyor. Yani utangaçlık ve rezil olma duygusu diğer kişilerin açıkça şikayette bulunmalarının önündeki en büyük engel.
Netice olarak bende siz sevgili blog okuyucularına bu işin gerçek boyunu sunuyorum. Ekteki resimler çıplak gösteren bir gözlüğün gösterdikleridir;)







14 Ocak 2012 Cumartesi

19 Mayıs Törenleri Kaldırılmış.



19 Mayıs'ta Meydanlarda ve stadyumlarda yapılan törenler artık kaldırlımış. Bu kararı alanlarda, bu kararı eleştirenler de daha çok işin siyasi yönüyle ilgililer. Kuşkusuzki bu karar eğrisi ve doğrusu ile tartışılır. Ancak bu beni en azından bu blog için ilgilendirmiyor. Beni ilgilenidren yönü sadece bana hatırlattıkları.



Anadolu'da emsallerine göre oldukça küçük sayılabilecek bir ilçede Lise eğitimi görmüştüm. 19 Mayıs'taki Bayram törenleri bu küçük ilçenin adeta kabuuğunu kırdığı bir gün gibiydi. Öyleki topuğundan yukarısı hiç görünmeyen kızlara rengarenk mini etkekler giydirilir ve tören alanına sürülürlerdi. Bazıları zayıf, bazıları kalın, bazıları çelimsiz yada çarpık olan bu bacaklar bizim için görsel bir şölene dönüşürdü. Hele birde mini etek giymeye alışkın olmayan kızların dikkatsizce hareket etmeleri donlarının görünmesine sebep olurdu. Belki bu şölene birazda olsa set çekmek için ya da olası tacizleri önleyebilmek için kızlar ayrı gruplar halinde tören alanında bekletilir yada yürüyüşe geçilirdi. Ancak hiç bir tedbir bizi bu görsel şölenden alıkoymazdı.